2020 Yılında Uzak Durmanız Gereken 11 SEO Hatası
Markanızın, ürünlerinizin veya hizmetlerinizin daha fazla müşteriye ulaşması için SEO çalışmalarının önemi 2020’de de varlığını sürdürüyor olacak. Bunun en büyük sebebi, sosyal medya üzerinden web sitelerine gelen trafiğin azalıp Google’ın en büyük hit kaynağı haline gelmesi. Öyle ki aranma hacminin yüksek olduğu kelimelerde tek bir sıra bile öne geçmek ziyaretçi sayınızda önemli artış elde etmenizi sağlayabiliyor.
Gerek site içi, gerekse site dışı SEO optimizasyon çalışmalarıyla hedeflediğiniz anahtar kelimelerde daha üst sıralarda yer alabilmeniz mümkün. Böylece rakiplerinizin önüne geçmiş ve daha fazla ziyaretçiye de kavuşmuş olabilirsiniz.
Ancak SEO çalışmaları yaparken aklınızda tutmanız ve kaçınmanız gereken bazı hususlar var. Bu tür “SEO hataları”na düşerseniz, Google ve ziyaretçiler gözündeki itibarınız zedelenebilir.
İşte 2020 yılında kaçınmanız gereken en çok yapılan SEO hatalarından bazıları.
İçindekiler
1. İnsanlara bulmak istediklerini sunamamak
Çok kaliteli ve özgün bir içerik yazmış olabilirsiniz. Ancak bu içeriğin okuyucu kitlesi iyi hedeflenmemişse, sitenize gelen kullanıcılar bu içeriği pek de faydalı bulmayabilir. Hedef kitlenizi çok iyi tanımak ve ihtiyaçlarına cevap sunuyor olmak yeterli değil yani. İnsanların doğru anahtar kelimeleri yazarak sitenize ulaşabilmelerini sağlamanız gerek.
Bu noktada devreye “arama eğilimi” dediğim şey giriyor. Google kullanıcıları bir şey arıyorsa, siteniz ve sunduğunuz içerik bu ihtiyacı mutlaka karşılıyor olmalı. Kullanıcının bir anahtar kelimeyi ararken ne bulmak istediğini düşünerek hareket etmelisiniz.
Örnek verecek olursam, “SEO” kelimesini aratan bir kullanıcının SEO’nun ne anlama geldiğini öğrenmek istediği çıkarımında bulunabilinriz. Fakat bir başka kullanıcı “SEO ajansı” diye bir arama yaparsa alanında uzman bir SEO ajansıyla çalışmak istediğini söyleyebiliriz. Burada “SEO” ve “SEO ajansı ” anahtar kelimeleri farklı arama eğilimlerine hitap eder. Bu sebeple “SEO ajansı” kelimesinde yükselmeyi hedefliyor, ancak ilgili web sayfasında “SEO nedir?” sorusunun cevabını vermeye çalışıyorsanız bu içerikle başarıya ulaşmanız mümkün olmayacaktır.
2. Geleneksel SEO tekniklerinden ayrılmamak
İnternetin, teknolojinin ve dünyanın değiştiği gibi SEO da gelişiyor ve değişiyor. Arama motoru sıralamalarında en üstteki yerinizi korumak istiyorsanız bu değişime ayak uydurup modern SEO tekniklerini takip etmelisiniz.
Eğer ısrarla geleneksel SEO tekniklerini uygulamaya devam ederseniz, Google tarafından cezalandırılmanız işten bile değildir. İlgili ilgisiz tüm anahtar kelimeleri bir araya getirdiğiniz çöp içerikler, paravan blog ağları ve diğer geleneksel yöntemlerle yükseldiğiniz günler artık geride kaldı.
Bugün geldiğimiz noktada Google, her zamankinden çok daha zeki. Öyle ki Google BERT adı verilen son algoritmik güncelleme ile arama motoru devi artık içeriğinizi ve kullanıcı sorgularını daha iyi anlamlandırmaya başlamış bulunuyor.
Bu yüzden eğer SEO çalışmalarınızın başarıya ulaşmasını istiyorsanız modern SEO yöntemlerini uygulamanız gerekecek. Geleneksel SEO teknikleri sitenizin ceza almasına ve rakiplerinizin gerisine düşmesine yol açabilir.
3. Bilgi dağarcığını güncel tutmamak
Bir üst maddede de bahsettiğim üzere SEO sürekli değişen bir alan. Bu yüzden kendinizi sürekli güncel tutup olan bitenden haberdar kalmanız gerek. Eğer büyük bir güncellemeyle hayata geçirilen yeniliklerden haberiniz olmazsa web siteniz bundan olumsuz etkilenebilir ve ciddi bir ziyaretçi kaybına uğrayabilir.
Bu yüzden başta Google’ın resmî blogu olmak üzere SEO alanında bilgilendirici paylaşımların yapıldığı mecraları takip etmeniz önemli. Böylelikle 2020’nin ilk ayında yayınlanan 3. Çekirdek Güncellemesi (Core Update) ve Google BERT’in de aralarında bulunduğu önemli algoritma değişikliklerini ıskalamamış olursunuz.
4. Yapılandırılmış veri ve zengin gösterim özelliklerini görmezden gelmek
Kalabalığın arasından sivrilmek ve sıralama sonuç sayfasında öne çıkmak istiyorsanız, sitenizdeki içerikleri yapılandırılmış veri kriterlerine uygun hale getirmeniz gerekir. Mesela ürün incelemeleri, “Nasıl yapılır?” tarzı içerikler, adresler, kitaplar ve etkinlikler gibi birçok içeriğin bulunduğu sayfalar için verileri yapılandırabilmeniz mümkün.
Konuya ilişkin daha detaylı bilginin bulunduğu Google Developers sayfasına göz atabilirsiniz.
Rich Snippets (Öne çıkan içerikler) gibi zengin gösterim özellikleri sayesinde siteniz birinci sırayı da geçerek sıfırıncı sıradaki yerini alabilir.
Sıradan sayfalara kıyasla bu tür sonuçlar daha büyük ve en üstte gösterildiği için ziyaretçi sayınız da doğrudan artış gösterecektir.
Buna benzer şekilde web sitenizin arama işlevini de geliştirmenizde fayda var. Ziyaretçiler, sitenizde ulaşmak istedikleri içeriklere daha kolay erişebilmeli.
5. Dönüşüm optimizasyonuna önem vermemek
Tüm işletmelerin nihai hedefi daha fazla müşteriye ulaşmaktır. Bunun için öncelikle sitenize ziyaretçi akışı oluşturmalı, ardından bu kişileri müşteri haline dönüştürmelisiniz. Fakat ne yazık ki çoğu işletme “dönüşüm optimizasyonu” dediğimiz bu hususa önem vermez ve daha çok ziyaretçi gelmesiyle ilgilenir.
Bunun yerine sitenizi tıklayan ziyaretçilere istedikleri her şeyi sunmanız lâzım ki, para ödeyen müşteriler haline gelsinler. Sitenizden daha önce ürün satın alan kişilerin yorumlarını ve videolarını sunarak onları sizi tercih etmeye ikna edebilirsiniz mesela. Öte yandan satın alma sürecini kolaylaştırmanız da gerek. Dönüşüm optimizasyonuna gereken önemi vermediğiniz takdirde yüzlerce müşteri ve bunun sonucunda potansiyel geliri kaybetmeniz işten bile değil.
Hiçbir maliyeti olmamasına rağmen listedeki en önemli maddelerden biri olarak altını çizmek istediğim dönüşüm optimizasyonu, 2020’de kesinlikle atlamamanız gereken bir SEO yöntemi.
6. Link alınan anahtar kelimeye odaklanmamak
Her ne kadar SEO yöntemleri değişiyor olursa olsun, kaliteli ve itibarlı sitelerden backlink almak Google için halen daha geçer akçe. Tabii burada link aldığınız site kadar hangi anahtar kelime üzerinden link aldığınız da önem taşıyor.
İnsanlar genelde web sitelerinin sabit sayfalarına veya blog kısmına backlink alırlar. Fakat alınan bu backlinklerde kullanılan anahtar kelimeye dikkat etmediğiniz takdirde fayda yerine zarar görebilmeniz mümkün. Bunun için tavsiyem doğrudan sitenizin veya markanızın adının geçtiği linkler almaya gayret etmeniz yönünde. Bu sayede marka bilinirliğiniz artar ve arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer almaya başlayabilirsiniz.
Kabul edersiniz ki “erkek uzun kollu pijama takımı” şeklindeki bir anahtar kelime yerine “Şenkardeşler Tekstil” kelimesi üzerinden backlink almak daha doğal gözükecektir. Özellikle Google’ın 3 Ocak’ta yayına aldığı son güncellemesinden sonra doğrudan marka adı üzerinden verilen linklerin SEO çalışmalarında daha etkili olduğunu tecrübe ettiğimi söyleyebilirim.
7. Sadece metinden oluşan sıkıcı içerikler
Geleceğin videolarda olduğunu muhtemelen daha önce de duymuşsunuzdur. Bu doğru, çünkü videolar bir şeyi öğrenmenin en kolay yoludur ve insanlar diğer tüm içerik formatlarına kıyasla videoları daha fazla izliyorlar. YouTube’un bugün bu kadar popüler olmasının sebebi de bu zaten.
Öte yandan Google’da arama yaptığınızda videoların normal sıralamadaki sitelerden daha yukarıda listelendiğini de fark etmişsinizdir. Google da geleceğin videolarda olduğunu düşünüyor ve insanların video izlemekten keyif aldığını biliyor. Bu yüzden en üstte yer alıyorlar.
Diyeceğim o ki sektörünüzle alakalı videolar hazırlayarak Google’da daha kısa sürede, daha üst sıralarda yer alabilmeniz ve daha fazla ziyaretçiyle etkileşime geçebilmeniz mümkün.
Şu sıralar Google, arama sonuçları sayfasında podcast yayınlarını da göstermeye başlamış bulunuyor. Videolarla birlikte bu iki içerik formatı halen daha hızla büyümeye devam ediyor ve metin bazlı içeriklere kıyasla rekabet daha az. Bu yüzden blog yazıları yazmaya ayırdığınız vaktin bir kısmında video ve podcast içerikleri üzerine çalışmanızı öneririm.
8. Marka imajına odaklanmamak
Şu bir gerçek: Google markaları sever! Üstelik günden güne SEO çalışmaları daha çok markalar üzerine dönmeye başlıyor. Ayrıca SEO’nun sadece trafik kazanmakla ilgili olmadığı da çok açık. Bunun yerine insanların Google’da ismini aratacağı bir marka inşa etmeye başlamanız gerek. Uzun vadede SEO oyununun kazananı olmak istiyor ve işletmenizi kârlı bir hale getirmek istiyorsanız insanların gözünde güvenilir marka imajı oluşturmalısınız.
9. Mobil uyumlu olmamak
İnternet sitelerinin aldığı toplam trafiğin yaklaşık yüzde 50’si mobil cihazlardan geliyor. Eğer siteniz 2020 yılında olmamıza rağmen hala daha mobil uyumlu değilse, Google otomatik olarak bunun arama yapanlar için bir dezavantaj olarak değerlendirecektir. Bu yüzden sitenizin responsive tasarıma sahip olması ve akıllı telefonlarda sorunsuz görüntülenebiliyor olması çok önemli. Mobil trafiğiniz arttıkça web sitenizin görünürlüğü de aynı ölçüde artacaktır.
Birçok SEO uzmanı mobil uyumluluğun ve sayfa açılış hızının Google tarafından sonuç sıralamalarını belirlerken dikkate alındığını düşünüyor. Bu yüzden işlerinizi arttırmak ve SEO çalışmalarınızdan olumlu sonuç elde etmek istiyorsanız, mobil cihazları sakın görmezden gelmeyin.
10. SEO çalışmalarının bir amacının olmaması
Web siteniz için SEO çalışması yapmaya başlamadan önce kendinize açık ve net hedefler belirlemeniz gerek. Eğer SEO yaparken neyi başarmak istediğinizi bilmiyorsanız, muhtemelen hiçbir şey elde edemezsiniz. Burada yapılması gereken ne istediğinizi tanımlamak ve bu doğrultuda SEO stratejisini benimsemek olmalı.
11. İnsanları arama motorlarına tercih edin
Web sitenizdeki içerikleri kaleme alırken ve SEO stratejinizi planlarken her zaman için arama motorları yerine gerçek kullanıcıları önceleyin. Bol miktarda hedef anahtar kelimenin geçtiği, ancak lafın evelenip gevelendiği manasız içerikler faydadan çok zarar getirebilir.
Çünkü satışlarınızı arttırmak ve işletmenizi ayakta tutabilmek için gerçek müşterilere ihtiyacınız var. Google gibi arama motorları yeni müşteriler elde etmek için bulunmaz bir kaynak, kabul. Ancak yarın bir gün siteniz Google tarafından sebebi bilinmeyen bir şekilde cezalandırılıp arka sıralara atılabilir. Eğer müşterilerinize öncelik tanımış ve mutlu olmalarını sağlamış olursanız, bu en az Google kadar yeni müşteri kazanmanıza yardımcı olabilir.
Sunduğunuz hizmetler ve sattığınız ürünlerle müşterilerinizi mümkün mertebe memnun etmeye çalışın, yeterli.
Sonuç
Evet, artık 2020 yılında yapmaktan kaçınmanız gereken tüm SEO hatalarını öğrenmiş oldunuz. Eğer web siteniz hala daha mobil uyumlu değilse, belirli hedefleriniz yoksa, birçok farklı türde içerik üretmeye odaklanmamışsanız, sitenizi hiç olmadığı kadar arka sıralarda görebilirsiniz. Bunun yerine modern SEO yöntemlerini kullanarak ve kişisel bilgi dağarcığınızı sürekli büyüterek artan rekabette ayakta kalmayı başarabilmeniz mümkün.